Erotik Fikra 5
Erotik Fıkra Sayfa 5Fıkra Adı..:Şeker Kuyruğu
Çay, yağ, tüp gaz vb. temel maddelerin sıralara girilerek alındığı 1980 öncesi yaşanan bir olay. Genelevin şehir merkezinde olduğu zamanlarda 85_90 yaşlarında bir teyze genelev olduğunu bilmediği yerin önünden geçerken bir bakıyor sırada bir sürü kadın duruyor. Aylık periyodik doktor muayenesi için bekleşen hayat kadınlarının en sonundakine yavaşça sokularak soruyor.
-Ne kuyruğu bu kızım? Alaylı bir şekilde dönen kadın ağzındaki sakızı çiğneyerek;
- Şeker dağıtıyorlar teyze şeker, diyor. Garibim teyzede bir kaç şeker alır torunlarıma veririm düşüncesi ile başlıyor beklemeye. Sıra kendisine geldiğinde, elinde kalemi ile bir şeyler yazan doktor, kafasını kaldırmadan
-Adın ne? diye sorar. Teyze, Adını söylediğinde doktor ihtiyar ve titrek sese bakarak
-Teyzeeeee! sen haaa! bu yasta haaa! Ağzında dişin bile yok, ne yapıyorsun? diye sorunca
- Teyze; Oğul oğul dişim yok ama ağzıma alıp, emiyorum .
Fıkra Adı..:Gitgide Akıllanıyor
Temel annesi ve babası seyahate gider. Fakat otelde boş yer yoktur. Otelci onlara ileride bulunan çıplaklar kampını tavsiye eder. Başka çareleri olmayınca oraya giderler. Birazdan Temel koşa koşa gelir ve annesine sorar: Anne neden bazı kadınların göğüsleri büyük bazılarının küçük? Annesi cevap verir. Oğlum büyük göğüslüler aptaldır küçük göğüslüler akılıdır ondan. Temel gider ve birazdan koşarak gelir. Anne neden bazı erkeklerin organı büyük bazılarının küçüktür? Oğlum organı büyük olanlar akılıdır, küçük olanlar aptaldır. Temel biraz düşünür ve annesine cevap verir. Biraz önce babamı aptal bir kadınla oynarken gördüm ve git gide akıllanıyordu.
Fıkra Adı..:Fadime Tatilde
Fadime, kocası Temel olmadan ilk defa tatile çıkar. İlk mola yerinden cep telefonuyla Temel'i arar:
-"Kocacım yolculuğum çok iyi gidiyor, bir doktor beyle tanıştık, çok hoşsohbet birisi" der. İkinci molada tekrar arar: "
-Yolculuk çok iyi gidiyor, şu an doktorla yemekteyiz" ...Sabah tatil yöresine varınca tekrar arar: "
-Kocacım otelime geldim, tesadüf doktorla aynı oteldeyiz" ...Temel olaydan kıllanır ama ne yapsın?..Öğle vakti Temel Fadime'yi arar:
-Tatil nasıl gidiyor Karıcım? "
-Çok iyi gidiyor, bizde doktorla yemek yiyorduk, çok eğleniyoruz..." Temel olaydan iyice kıllanmıştır. Öğleden sonra tekrar arar Fadime'yi;
-Tatil nasıl gidiyor..."
-İyi, bizde doktorla havuz başındayız, bana güneş yağı sürüyordu, birazdan havuza gireceğiz..."
-Üzerinde şu an ne var? der Temel.
- Bikinim.
-İyi üstünü çıkart. "
-niye?"
- Çıkartt!..
- Şimdide altını çıkart. "
-niye?"
-Çıkart!..
-Şimdide bacaklarını aç ve güneşe doğru döndür.
-"Tamam ama niye yaptım?"
- Güneş giren yere doktor girmezde ondan.
Fıkra Adı..:Vazelin
Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık... Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış.
- "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım"
Fıkra Adı..:Golf Kazası
Bir grup kadın golf oynamaktadırlar. Kadınlardan biri sert bir vuruş yapar ve top biraz ötede oynayan erkeklerin tarafına gider, ayaktaki erkeklerin birine çarpar, adam ellerini bacak arasında tutarak iki büklüm olur ve yere yıkılır. Kadınlar özür dilemek için o tarafa doğru giderler. Adam yerde kıvranmaktadır. Kadınlardan biri , " Beyefendi kusurumuza bakmayın istemeden oldu çok acıyor mu ? " Adam cevap vermez ve elleri bacaklarının arasında inlemeye devam eder . Kadın " Beyefendi müsaade edin size yardım edeyim ben fizik terapistiyim ." Adam , " Tamam ... tamam birazdan iyi olurum , geçer geçer .. ahh ıhh .. " Kadın ısrar eder " Lütfen bırakın yardım edeyim .. " Adam isteksiz isteksiz " peki " der . Kadın adamın ellerini iki yana açar ve kemerini çözer, pantolonunun üst düğmelerini açtıktan sonra, ellerini oradan içeriye sokarak masaj yapmaya başlar, aradan bir iki dakika geçtikten sonra , " Simdi nasıl hissediyorsunuz? " diye sorar. Adam iyice gevşemiştir , " Gerçekten çok iyi ama , elim hala deli gibi acıyor.
Fıkra Adı..:Daire Kirası
Bir gün adamın biri telekızın birisi ile beş yüz dolara anlaşırlar. Ve geceyi beraber geçirirler. Ancak sabah olup sıra parayı ödemeye gelince, adam cebinde yeteri kadar para olmadığını anlar. Telekıza parası olmadığını, işyerine vardıktan sonra parayı zarfla göndereceğini söyler. Kız da kabul eder. Adam zarfın üzerine daire kirası yazacağını söyler. Adam işyerine vardıktan sonra parayı hazırlarken aslında gecenin o kadar da iyi geçmediğini, beklediği kadarda eğlenmediğini düşünür. Ve kadına beş yüz dolar yerine iki yüz elli dolar göndermeye karar verir. Zarfın üzerine daire kirası olduğunu belirttikten sonra içine de şöyle bir not iliştirir.
-"Hanımefendi size beş yüz yerine iki yüz elli dolar yolluyorum. Çünkü ben; Dairenizin daha önce hiç kullanılmamış olduğunu düşünmüştüm ve dairenizin daha küçük olduğunu sanıyordum... Ayrıca dairenizin ısıtma sistemini de hiç beğenmedim. Daha sıcak olmasını bekliyordum" der. Ve zarfı kurye ile yollar. Kadın zarfı açtığında paranın eksik olduğunu ve yanına bir not iliştirilmiş olduğunu görür. Notu okuduğunda hemen cevap olarak şunu yazar.
-"Beyefendi böylesi güzel bir dairenin daha önce kullanılmamış olabileceğini nasıl düşünürsünüz, Aslında daire hiç de büyük değil. Sizin dairenin içini dolduracak kadar eşyanız olmadığı için size büyük gözükmüş olabilir. Ayrıca ısıtma sistemi de iyidir ancak siz ateşlemeyi beceremediyseniz ben ne yapabilirim.
Fıkra Adı..:Tik
Öğretmen bir gün öğrencilerine sormuş insanlarda istem dışı çalışan şey nedir ? Öğrencilerden biri parmak kaldırıp cevap vermiş. "tik tir hocam" Öğretmen "Aferin oğlum senin adın ne ?" diye sormuş. Öğrenci " Tüleyman hocam" demiş.
Fıkra Adı..:Viyagra
Ufaklık, sokakta oynarken bir kutu Viagra bulur. Bir zamane çocuğu olarak bunun ona neler kazandıracağını şıp diye anlar ve kutuyu cebine atar ! Akşam babasının yanına gider, "Bak sokakta ne buldum! Bir on milyonluk verirsen senin olur ne dersin ?" Şaşıran baba cevap verir, "Aslında fena teklif değil ama neyse ki benim onlara ihtiyacım yok. Git dedene bir sor belki o alır." Ufaklık derhal dedesine gider ve hapları 10 milyona satmayı teklif eder. Dedesi sorar, "Sağ ol oğlum ama bunların iş göreceğinden nasıl emin olacağım ?" "Öfff nerden bileyim dede ! ama televizyonda işe yaradığını söylüyorlardı." "Peki" der dedesi, "Bu gece bir deneyeyim. Eğer işe yararsa yarın paranı alırsın tamam mı ?" Ufaklık teklifi kabul eder ve ertesi sabah dedesini ziyaret eder. Gülümseyen dede torununun eline 50 milyon sıkıştırır. Çocuk şaşırır, "Dede ! Seninle 10 milyona anlaştığımızı sanıyordum ?" "Tamamdır oğlum hepsi senin. 40 milyonu büyükannenden !"
Fıkra Adı..:Temel Kitap Yazarsa
Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der. Pamuk, bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi seks, ikincisi asalet, sonuncusu da de gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabın adını sormuş, Temel de, 'Kontesi kim sikti?' demiş. Orhan 'Afferim, çok güzel olmuş, kontes ile asaleti, sikmekle seksi vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin. Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah, kontesi kim sikti?
Fıkra Adı..:Minareyi çalan kılıfını bulur
İmamın biri imamlık yaptığı bölgedeki bir evli kadına göz koymuş. Nasıl yapsa nasıl etse de bu kadını halletse bir türlü çare bulamamış. En sonunda dayanamayarak kadına durumu açmış. "Hiç kaçarı yok seni halledeceğim. İsterim ki bu senin gönlünle olsun" demiş. Kadın bakmış ki durum ciddi ve kurtuluşu yok, hiç olmazsa buna yerine getiremeyeceği şartlar ileri süreyim ki kurtulabileyim demiş. Bunun üzerine imama: "Tamam ama üç şartım var. Bu üç şartımı yerine getirebilirsen helal olsun her şey sana" demiş ve şartları sıralamış. 1. Bütün ahalinin gözleri önünde içki içeceksin. 2. Bütün ahaliye erkeklik organını çıkarıp göstereceksin. 3. Beni hallederken kocamın gözleri önünde halledeceksin demiş. İmam bu zor şartlar karşısında çok sıkışmış, çok hal çaresi aramış. Sonunda camide vaaz verirken içkinin haram edilmesinin sarhoş edici özelliklerini göstermek amacıyla eline aldığı içki bardağını kafaya dikmiş ve "Ey cemaat işte bazıları bu zıkkımı böyle içip içip avare gibi sokaklarda dolaşıyorlar, benim sarhoşluğum sizlere kötü örnek olsun sizler de içmeyin" demiş. Bunu duyan kadın biraz telaşlanmış ama nasıl olsa geride yerine getirmesi imkânsız olan iki şart daha var diye düşünmüş. İmam geri kalan iki şartı nasıl yerine getireceğini düşüne düşüne, sonunda mahallenin orta yerinde kalabalığın arasında bağırmaya başlamış: "Ey ahali, son zamanlarda ortalıkta bir söylentidir kol geziyor. İmam hötöröf, malını kestirmiş, erkek kılığında dolaşan kadın diye, ve işte görün erkek miyim ibne miyim demiş ve erkekliğini çıkararak halka karşı sallamış. Bunu duyan kadın biraz daha endişelenmiş ama nasıl olsa son şartı yerine getiremeyeceğini düşünerek biraz rahatlamış. Bir gün imam minareye ezan okumaya çıktığında, caminin karşısında bulunan kadının evinin bahçesinde kocasıyla birlikte bahçeyi çapalayıp, düzelttiklerini görmüş ve bağırmış:
- Heeeey! Komşu, güpegündüz, mahallenin orta yerinde evin bahçesinde herkesin gözü önünde karınla iş tutmaya utanmıyor musun?
- Komşu: "Ne iş tutması imam efendi? Bahçeyi işliyoruz burada görmüyor musun? Hiç öyle şey olur mu?"
- İmam: "Ne bahçesi utanmadan iş tutuyorsunuz işte, buradan öyle görünüyor, inanmazsan gel bir de sen bak" demiş. Bunun üzerine imamla koca yer değişmişler ve imam kadının işini bahçede ve kocasının gözleri önünde bitirivermiş. Daha sonra aşağıya inen koca ise:
-"Hocam kusura bakma, gerçekten de oradan öyle görünüyormuş."
Sayfa : 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13